“Gezi Parkı Olayları Raporu”, gecikmeli de olsa, Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHK) tarafından hazırlandı.
Birçok kurum ve örgüt rapor yazdı; insan hakları duyarlılığı sonucu. Fakat, TİHK’in varlık nedeni bu (bkz. 6332 sy.lı yasa) olduğu için fazla gecikmiş bir rapor. Üstelik, TİHK kayda değer madd?-mal? ve hukuk? olanaklarla donatılmış. Dolayısıyla gecikme, -olanak değil- “yerindelik” sorunu çerçevesinde anlaşılabilir ancak. Fakat bu yazı, içerikle ilgili.
Öneriler kimin için?
Yine, İHAM kararlarına paralel bir biçimde, “etkili soruşturma” gereğine dikkat çekilmekle birlikte, “izne tabi” soruşturma alanı ve bu konuda kötüye kullanılan keyfi yetkiler görmezlikten geliniyor.
Ya katkısı?
Değinilen ve daha birçok zaafına karşın, Rapor’dan dersler de çıkarılabilir. Gezi olaylarında kullanılan yüz bini aşkın kolluk gücü ile onlara tahsis edilen milyonlarca araç-gereç: yaralayıcı, delici, sakatlayıcı ve öldürücü. Bunlara sağlanan bütçede başta Yürütme ve Yasama olmak üzere idar? ve siyasal makamların sorumluluğu. Rapor, şu soruyu meşru kılıyor: İnsan hakları ihlâlleri için ayrılan bütçe payı nedir?