“ Bakü'de insan hakları ”

- Devam İçin Tıklayın -

10 Aralık 1948’de BM Genel Kurulu’nca kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin (İHEB) kalkış noktası: “İnsan haysiyeti ve haklarda eşitlik, özgürlüğün, adaletin ve dünya barışının temeli”dir.

İHEB ilkeleri, sonraki yıllarda yeni belgeler ve denetim mekanizmaları ile uygulamaya kondu: BM ölçeğinde, İHEB’i somutlaştırıcı birçok insan hakları (İH) belgesi hazırlandı ve denetim birimleri kuruldu. Kıta ölçeğinde bir İH örgütü olan Avrupa Konseyi (AK) ve Sözleşmesi (İHAS), İHEB’i dayanak alır. Birçok anayasa, İHEB’e yollama yapar.

1990’lara gelindiğinde, BM ve AK, İHEB birimlerine bir yenisini ekler: İnsan haklarını koruma ve iyileştirme kurumları. Bunların ortak kurallarını belirleyen “Paris İlkeleri” (1993), iki kategori birim öngörür: Sadece danışma niteliğinde olanlar; başvuruları kabul eden, inceleme ve izleme görevini de üstlenenler.

En eski, en yeni: İHAS’ı 1954’te onaylayan Türkiye, -BM ve AK ilkelerine yollama yaparak- yaklaşık 10 yıllık bir arayıştan sonra bir Yasa ile (2001), danışma niteliğinde olan birimi kurdu: İnsan Hakları Danışma Kurulu (İHDK). Yeni Anayasa’sını 1995’te yürürlüğe koyan Azerbaycan ise, İHAS’ı 2002’de onayladı. Anayasal Kanun’la kurulan (2001) “İH Müvekkili” (Ombudsmanı) ise, devlet organlarından kaynaklanan İH şikâyetlerini incelemek ve izlemek, ilgili makamlara başvuruda bulunmak, İH yasa önerilerini hazırlayıp Meclis’e sunmak vb görevlerle donatıldı.

Yelpaze geniş: “10 Aralık-Halklararası İnsan Hakları Gününe Özgülenen Konferans”, İH Ombudsmanı ve BM Temsilciliği’nce düzenlendi. Yer, Baku “Atatürk Kültür Merkezi”. Çok güzel ve oval bir salon, toplantı masası da öyle. BM Temsilcisi M. Borsotti ve Azerbaycan İktisadî Gelişme Bakanı P. Babayev, BM’nin ilân ettiği “Yoksullukla Mücadele On Yılı” vesilesiyle konuşmalar yapıyorlar. 2002’de Azerbaycan M. Meclisi tarafından seçilen ilk İH Ombudsmanı olan Prof. Elmira Süleymanova ise, İH’nın korunmasındaki faaliyetlerini anlatıyor.

İH’nin güvencelenmesi ile demokratikleşme süreci arasındaki bağı, İHEB ve İHAS ışığında ele alma görevi ise, bana düştü. İH’nın bütünselliği ve birleştirici özelliği ekseninde, 1948’den bugüne, Dünyada ve bölgede tanık olunan değişme ve gelişmeler doğrultusunda, İHAS’ın 1990’h yıllarda genişleyen coğrafyası değerlendirildi. Siyasal farklılaşmaların bile İH’nın “sert çekirde-ği”ne dokunamayacağı vurgulanarak, ortak mücadele yolları üzerinde duruldu.

Eyleme gelince: H. Aliyev ve E. Elçibey başta olmak üzere, ülkenin bilim, sanat ve edebiyat alanında önde gelen şahsiyetlerinin heykellerinin de yer aldığı Anıt-mezar’dayız. Elmira Hanım, bir bayanın İH şikâyetini dinleyerek, görevlilere hemen not ettiriyor. Halk, “ombudsman hanım”\ tanıyor. Sokakta yürürken bile, insanlarla doğrudan temas kurabiliyor.

Siyasal iradenin payı: Dış ilişkilerde hassas dengelerin bağrında yer almasına ve içte siyasal denge ve fren mekanizmalarını temellendirmede zorlanmasına karşın, Azerbaycan yönetiminin iradesi, İH’nı kurumsallaştırma yönünde: Ombudsman, 5. yılını kutluyor. Yasa’nın öngördüğü “müstakil ve dokunulmaz” statüsünü uygulamada teyid eden E. Süleymanova, bunu resmî toplantılarda ve özel konuşmalarda dillendiriyor; İH adına bundan gurur duyuyor.

İH-demokrasi-hukuk devleti konularında çok daha uzun deneyim ve birikime sahip olan Türkiye, Anayasa’sına uluslararası İH belgelerine öncelik tanıma yönünde hüküm bile koyduğu halde (2004), sadece danışma niteliğiyle sınırlı kalan bir İH birimine 2 yıl dahi tahammül edemedi: Hükümet, 3 yıllık görev için seçilen Başkan’ı istifa ettirdi, sonra da Kurul’u askıya aldırdı.

Hangi Başkent’i tercih etmeli?: Bakü’ye mesaj; “Türkiye’ nin birikimlerinden yararlanılsın, ama Ankara’nın hatalarına düşülmesin”. Buna karşılık Ankara, Azerbaycan deneyimlerinden yararlanır mı? İH Haftası’nı nerede anmak istersiniz? BM ve AK ölçütlerini uygulamaya geçirmek için çaba harcayan Bakü’de mi? Yoksa, her ikisine de meydan okuyarak, “Ankara Kriterleri”nin öne çıktığı bir mekânda mı? Tercih sizin…

Yoruma kapalı.