COVİD-19 FIRSATÇILIĞI: YASAMA YETKİSİNİN KÖTÜYE KULLANILMASI

COVİD-19 FIRSATÇILIĞI: YASAMA YETKİSİNİN KÖTÜYE KULLANILMASI

9 Mart haftası, Covid-19 vakaları resmen açıklanmaya  başlandığı sıralarda “adsız torba yasa”, TBMM İçtüzüğüne ve Anayasa’ya aykırı olarak görüşülmeye devam ediyordu. AKP-MHP (monokratik ittifakı), CHP-HDP-İYİ P. (demokratik muhalefet) itirazlarını her  zamanki gibi reddediyordu.

Sonrasını sıralayalım:

1) “Adsız torba”: Birbiriyle ilgisi bulunmayan 22 yasada değişiklik yapan 38 maddelik adsız torbaya, Covid-19 pandemisi ciddileşince, 13 madde daha eklendi: 25.03.2020 Tarihli 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun.

2) HMK “torbası”:  Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Teklifi için Adalet Komisyonu toplantıya, ilkin 25 Mart için sonra 31 Mart için çağrıldı.

3) “Ceza ve Güvenlik torbası”:  HMK torbası için değil, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi için toplanan (3 Nisan) Adalet Komisyonu, 18 saat maske ile çalıştı.

4) Ceza ve Güvenlik…7242 sy.lı yasa: Genel Kurulda 7 Nisan’da görüşülmeye başlanan öneri, 10 Nisan’dan itibaren TBMM tv. Yayını yapılmadan aralıksız görüşüldü ve 14 Nisan  sabahı kabul edildi.

5) “Düşünce özgürlüğü”: 35 yasada değişiklik yapan 62 md.lik yeni bir adsız torba yasa önerisi ise, sosyal medyada twitter ve facebook gibi bir platforma erişimin tamamen engelleme olanağı öngörüyordu (8 Nisan).

6) Sağlıkta şiddet önerisi:  CHP önerisini reddeden monokratik ittifak, kendi öneri metnini işleme koydurdu ve -Sağlık değil- Adalet Komisyonu’nu, önce 13  sonra 15 Nisan için toplantıya çağırdı.

7) “YÖK torba önerisi” : 7242 sayılı yasa genel kurulda görüşülüyor iken,  YÖK’le ilgili yasa önerisi, Milli Eğitim Komisyonunda görüşüldü(10 Nisan ).

8)  Sağlık ve YÖK torbalandı: 15 Nisan sabaha karşı, sağlıkta şiddet yaptırımlarını arttıran öneri maddeleri,  hızlıca görüşülen YÖK yasa değişikliği önerisine eklenerek yasalaştı.

9) “Yeni Koronavirüs (Covid-19) salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması…”: Aynı gün, 15 maddelik bir yasa önerisi görüşülmeye başlandı.

 

TENHALAŞTIRILMIŞ MECLİS, YOĞUNLAŞTIRILMIŞ YASA

Özetle, covid-19 nedeniyle TBMM seyreltildiği ve maskelendiği bir sırada,  monokratik ittifak, üstüste getirdiği torbalar ile demokratik toplumu maskeleme işlevine ivme kazandırdı.

“Özel ve ayrımcı af” öngördüğü halde, infaz indirimi adı altında maskelenen öneri, gündeme getiriliş ve kabul edilme tarzı ile bir covid-19 yasası. Bu ise, mahpusların yaşam hakkını öne çıkarır ve bütün mahpusları ilgilendiriyor. Yaşam hakkı, herkes için her zaman ve her yerde geçerli olduğuna göre , bütün mahpusların cezasından orantılı bir biçimde indirim yapma gereği vardı.

Ama eğer bir ayrım yapmak gerekiyor idiyse, şu üçlü ayrım, en nesnel ve meşru ölçüt olurdu:

-tutuklu ve hükümlü,

-adi suçlu-siyasal suçlu

-fikir suçlusu- fiil suçlusu.

Bunların tam tam tersi yapıldığı için, hırsız ve dolandırıcı hapisten çıkacak onların suçlarını ifşa edenler, hapiste kalacak ya da hapse girecek.

 

ÜNİVERSİTE VE SAĞLIK TORBASI

YÖK kanunu değişikliği zamanlaması için AYM kararı gerekçe gösterildi. Oysa, AYM kararı böyle bir yükümlülük getirmediği gibi, tersine AYM kararını aşmak amacıyla bir düzenleme yapıldı.

Sağlık emekçilerine şiddete Devlet’in daha ağır yaptırım uygulaması, sorunun bir boyutu. Ama, “yargısız infaz” yoluyla görev dışı tutulan sağlık emekçileri de aslında “resmi şiddet” kurbanı.

 

DEMOKRATİK TOPLUM VE TEK KİŞİ YÖNETİMİ

Çoğulculuk/hoşgörü/açıklık düşüncesi ile tanımlanan demokratik toplumu bastırmayı amaçlayan ve covid-19 ile ilgisi bulunmayan düzenlemeler, “siyasal münavebe” yolunu tıkayarak tek kişi yönetimini kalıcı hale getirme ereğini maskeleyemiyor. Demokratik muhalefetin itirazlarına karşın monokratik ittifakın, -sağlık ve yaşam riski altında- bir gün yerine bir aya yaydığı çalışmalar, covid-19 fırsatçılığı ile yasama yetkisinin kötüye kullanılmasıdır.

İbrahim Ö. Kaboğlu  (BirGün, 16 Nisan 2020)

Yoruma kapalı.