“ Küresel sosyal hak ihtiyacı ”

- Devamı için tıklayınız -

İktisadî küreselleşme o denli gündeme yerleşen bir kavram oldu ki, adeta seçeneksiz ve tek boyutlu bir olgu olarak algılanıyor. Bunun nedeni, sadece iktisadî özgürlüklerin dizginlenemez özelliği değil; aynı zamanda, insan haklarını (İH) bir bütün olarak kavrayamamak. Böyle bir yaklaşım, genellikle İH’nin toplumsal boyutunu ikinci plana atar.

Gerçi, İH Dünya Konferansı (Viyana, 1993) bu konuda normatif ve kurumsal gelişmeler üzerinde belirleyici bir etki yaptı. Zira Viyana Bildirgesi, bütün hakların karşılıklı bağımlılığını, bölünmezliğini ve evrenselliğini teyit ediyordu. Bu ilke, küresel bir sosyal hakkın belirmesinde etkili oldu.

Viyana Bildirgesi, İH alanında bölgesel ölçekte gerçekleştirilenler ışığında okunduğunda, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nden sonra, sosyal hakların uygulamaya konuşunda önemli bir aşamayı ifade eder.

ÖZNELER VE KONULAR

BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Eksperler Komitesi’nin ülke raporları ve genel gözlemleri, diğer komisyonların raporları, Avrupa Konseyi Sosyal Haklar Komitesi çalışmaları ile somut ilerlemeler kaydedildi.

Küreselleşme yolundaki sosyal hak yararlanıcıları kimler ve konuları neler? En olumsuz konumda olanlar öncelikli: kadınlar, göçmenler; ama daha çok, en geniş yoksullar kategorisi.

Konu olarak: konut hakkı, temiz su hakkı, toprak hakkı, çalışma, sağlık ve eğitim hakkı.

Bunlar için dayanak/eksen: eşitlik ve ayrımcı işleme tabi tutulmama hakkı.

SOSYAL HAKLARA EVRENSEL BAKIŞ

Hukuk, sosyaldir. Bu konuda, Uluslararası Çalışma Örgütü (UÇÖ/ILO), 2008’de bir belge kabul etti: Hakkaniyetli bir Küreselleşme için Sosyal Adalet Bildirgesi.

Bu, 1919’dan bu yana en büyük 3. belgesi ve küreselleşme çağında UÇÖ’nün varlık nedenine çağdaş bakışıdır.

Bildirge, 4 ayaklı: çalışma/iş olanağı; sosyal güvenlik, sosyal diyaloğun ve çalışma ortamında temel hakların ilerletilmesi.

Bunlar mümkün mü?

•Özel hukuk-kamu hukuku dengesi, küresel bir sosyal hakkın etkililik mekânını oluşturur: zira, özel hukukun düzenleme alanı olan iktisadî özgürlüklerin, kişilerin ekonomik ve sosyal hakkına yönlendirilmesi gerekir. Bu nedenle, ortak çıkar ereğinde kamu hukuku önemli bir işlev üstlenebilir.

•Sosyal haklara evrensel bakış gerekli: UÇÖ ve BM antlaşmalarınca kurulan organlar, yoksulluğu, İH ihlâllerinin bir nedeni ve sonucu olarak ele alıyor; bir hukukî statü olarak değil… Zira söz konusu etkinlikler, sosyal hukukun normatif önermelerinin bağrında yatan eşitlik, hakkaniyet ve dayanışma gereklerini nadiren gözetirler. Şu halde, hukukun küresel düzeyde ortak sorumluluk yaratma rolüne işaret edilmeli.

DAVA EDİLEBİLİRLİK

•Yasallığın denetimi: sosyal hak ihlâl edildiğinde, denetim ve yargı organlarına başvuru yoluyla koruma sağlanması ve ihlâlin dava konusu yapılabilmesi sorunu öne çıkıyor.

Avrupa Sosyal Şartı Ek protokolü, kolektif şikâyet sistemi kurdu (1995). Amerikalılararası İH Mahkemesi ile İHAM’ın yeni kararları, sosyal hakların hukukileşmesi ve dava edilebilirliği konusunda önemli, fakat yavaş ve zorlu ilerlemelere işaret ediyor.

Dünya genelinde yaklaşık 100 anayasa, ekonomik ve sosyal hakların temel özelliğini açıkça tanıyor. Burada Anayasa Mahkemelerinin tavrı önemli: tıpkı Güney Afrika AYM ve bazı Latin Amerika AYM’leri tarafından geliştirilen kararlarda olduğu gibi, ibre sosyal haklardan yana.

Bu konuda önemli olan, -tıpkı 1982 Anayasası m.65’te olduğu gibi-, sosyal hakların yargı önüne taşınabilir özelliğini kayıtlayan anayasal kural konulmaması…

İNSAN ONURU, TEMEL DEĞER

Sosyal güvenlik eksikliği, insan haysiyetine yönelik en büyük tehdit. Ekonomik ve sosyal hak ihlalleri, dünya ölçeğinde kitleseldir. Bunların çözümü, insani yardım veya fakirlerin dünya ekonomisine entegrasyonuna yönelik çözümlere indirgenemez. Tıpkı ülke içinde, zaman zaman tanık olunan yardım faaliyetlerinin eğreti özellik taşıması gibi…

Bu, sosyal hakların, aynı zamanda İH’nın gerçekleşme koşulu olduğu bilinciyle, konuya sistemli yaklaşım sorunudur: düzenleme-örgütleme ve denetleme… Bunun ulusal ölçekte siyasal örgütlenme olarak karşılığı, sosyal devlet.

TÜRKİYE, BÜTÜN BUNLARIN NERESİNDE?

Tüm bu konular, Marmara Üniversitesi Haydarpaşa yerleşkesinde bugün ve yarın gerçekleştirilecek “Anayasal Sosyal Haklar ve Avrupa Sosyal Şartı” başlıklı uluslararası toplantıda tartışılacak. Avrupa Konseyi ve 7 ayrı ülkeden seçkin uzmanların katılımıyla… Haydi gelin tartışalım, sosyal hakların küreselleşmesi yolunda atılacak adımlara katkı için.

Yoruma kapalı.