Meşru olan ve olmayan nedir?

Meşru olan ve olmayan nedir?

Fransa’da 2017 seçimleri öncesi, M. Valls, CB adaylığı için Başbakanlıktan çekildi. 2014’te istifaya gerek duymayan Erdoğan ise, seçim kampanyasını, Devlet güçleri desteğinde yürüttüğü için diğer adaylara göre ayrıcalıklı bir konumda oldu ve Başbakanlık kolruğundan kalkarak CB koltuğuna oturdu.

1 Kasım 2015 seçimleri, CHP liderine Hükümet kurma görevi verilmeden yapıldı.

16 Nisan 2017’de, OHAL yönetimi altında ve Anayasa’nın açık hükümlerine bile uyulma gereği duyulmadan gerçekleştirilen Anayasa değişikliği oylandı.

24 Haziran 2018 çifte oylaması, yine OHAL ortam ve koşullarında yapıldı.

Aynı sorun, 31 Mart seçimleri açısından 2018 sona ermeden Türkiye’nin gündemine oturdu.

İstanbul BB adayı  B. Yıldırım,  TBMM Başkanı sıfatıyla seçim kampanyası yürütmeye başladı.

Üç kemerli meşruluk sorunu var : YSK kararı/ CB söylemleri ve TBMM Başkanı kampanyası.

  «AKP GENEL BAŞKANI, SEÇİM YASAKLARI DIŞINDA »

 Seçim yasaklarının yer aldığı 19/12/2018 tarih ve 1119 sy.lı YSK Kararında, CB’nin seçim yasakları kapsamında yer alan kişiler arasında belirtmemiş olması, Anayasa’ya açıkça aykırı. Çünkü, 6771 sayılı kanun ile gerçekleşen Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı, tek başına Bakanlar Kurulu’nun yerine geçtiği gibi, o artık bir parti genel başkanı. 

« EN BÜYÜK SİYASİ TEHDİT CHP ZİHNİYETİDİR »

Genel  seçimler 24 Haziran 2018’de sonuçlandığı halde, AKP Genel Başkanı, başkaca hiç bir anayasal unvanı yokmuş gibi 31 Mart yerel seçim kampanyasına başladı.  Anayasa dışı işlem ve eylemleri, 31 Mart seçimlerini, meşru ve anayasal zeminden de uzaklaştırıyor. Üstelik, « en büyük siyasi tehdit CHP zihniyetidir » diyerek, Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun meşruluğunu sorgulayabiliyor.

 ‘İSTİFA ETMEZSE YAPTIRIMI YOK’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığı açıklanan B. Yıldırım’ın TBMM Başkanlığı’nı sürdürmesi, Anayasa md.94’e ve 67’ye açıkça aykırı.

Neden çekilmiyor ? Öne sürülen üç neden:

-« Siyasi Partiler Yasası’ndaki milletvekilliğiyle ilgili sürecin bu anayasa hükmünün dışında kaldığını, yerel seçimlerle ilgili doğrudan bir düzenleme olmadığı için Siyasi Partiler Yasası’nın bu hükmünün kıyas yoluyla uygulanacağını söylüyor»muş AKP’liler (A. Hakan, Hürriyet, 1.1.19).

-Yine AKP’lilere göre, istifa etmeden kampanya yürütmenin yaptırımı yok.

-TBMM Başkanı aday ise, « karar, Parti başkanına ait » diyor.

ANAYASA AÇIK

Siyasi Partiler Kanunu (SPK) yollaması, tam bir bilgi kirliliği. Çünkü, Anayasa  md. 94/son açık ve  genel-yerel seçim ayrımı yapmıyor : Partisinin faaaliyetlerine katılamayan TBMM Başkanı, nasıl olur da Partisince aday gösterilince, bu yasak uygulanmaz.

Sonra, TBMM Başkanı sıfatı ile Başkan’ın kampanya yürütmesi, yarışan adaylar arasında eşitsizlik yaratacağından, genel-yerel seçimi ayrımı yapmayan md. 67’deki « serbest ve eşit oy » ilkesine aykırı

Nihayet, yasalar, anayasaya aykırı olamayacağı için, üstünlüğü ve bağlayıcılığı gereği, Anayasa hükmü doğrudan uygulanır (md.11).

-Yaptırım sorunu : Yaptırımı, Anayasa md.79’un tanıdığı geniş yetki yelpazesi çerçevesinde YSK uygular. ..

Parti başkanı kararı : En gerçekçi açıklama ; ama sorun da bu zaten.

Bir kez, bununla TBMM Başkanı, Parti Başkanı buyruğu doğrultusunda faaliyette bulunduğunu beyanla, md. 94’ü ihlal ettiğini itiraf etmiş oluyor. 

Sonra, Parti Başkanı’nın anayasa dılışığını da ifşa etmiş oluyor ; tıpkı 2014’te, 2015’te, 2017’de ve 2018’de olduğu gibi.

GAYRİ MEŞRU

Eğer B. Yıldırım, TBMM Başkanlığından çekilmez ve YSK bu konuda karar vermez ise, E. İmamoğlu’dan bir oy fazla alması durumunda, TBMM Başkanlık koltuğundan kalkarak İst. BB koltuğuna oturması gayri meşru olur ; tıpkı 2014 CB seçimleri, 2015 TBMM seçimleri, 2017 Anayasa halkoylaması ve 2018 CB+TBMM seçimleri gibi. (BirGün, 3 Ocak 2019)

Yoruma kapalı.