Etiket Arşivi: ibrahim

Kayıp: Ölüm mü, doğum mu?

Kayıp: Ölüm mü, doğum mu?

Yılın sondan ve baştan ikinci ayları hüzünlü gelir. Yaprak dökümü ve yağmurların ötesinde üst üste kayıpları da ifade eden kasım ve martı selamlayamadan kışın son darbesini indiren şubat. Babanızı yitirdiğiniz kir-li-karlı bir Ankara şubatından sonra, geçen 30’un son 3’ü sırasında “derin devletin farklı görünümlerine tanık olduğunuz şubat ayları, karakış geride kalsa da, kirli-karalığı ile belleğinize ... Devamını Oku »

Avrupa kamu düzeni

Avrupa kamu düzeni

Bireysel başvuru hakkı, egemen devlet anlayışında bir devrim olarak nitelenir. Çünkü bununla kişi, hakkını aramak için iç hukuk yollarını tükettikten sonra, mağduriyetinin giderilmesi yolunda bir sonuç alamadığı durumda, devleti, İHAM’a şikâyet etmekte. Hak arama özgürlüğünün kullanılması, bu şekilde ulusal-ötesi bir alana geçmekte. “Gerçekten demokratik siyasal rejim” ve “hukukun üstünlüğü”, İHAS’ın güvencelediği haklara saygı için gerekli ... Devamını Oku »

Avrupa ortak değeri

Avrupa ortak değeri

Hukukî kabul (iktibas), Tanzimat dönemi nedeniyle içselleştirdiğimiz bir kavram. Anlamı, Avrupa Devletleri yasalarının, daha çok çeviri yoluyla alınarak Osmanlı Devleti’nde yürürlüğe konması. Bu uygulama, Cumhuriyet dönemine kadar uzanır. Geçen hafta konu, Zürih’te, bu kez Avrupa ölçeğinde masaya yatırıldı: İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS)’nin Avrupa’da kabulü (“The reception of the ECHR in Europe”). Türkiye’den İrlanda’ya, İspanya’dan ... Devamını Oku »

Hangi soykırım?

Hangi soykırım?

” İstanbul’dan gelen koca profesör, Ermeni soykırımı için, ‘bu bir ayrıntıdır’ diyor”. Bir meslektaş, öğrencilerine, amfide, bu şekilde çarpıtıcı bir beyanda bulunduğu zaman, inkâr yasağı öngören bir yasa olmasa da, “cadı kazanı” kurulmuş demektir (2004, Limoges). Gelelim yasaya: “1915 Ermeni soykırımını tanıma” yasasının (29.oı.’oı) yapım tekniğine aykırı olduğu ve yerindesizliği, Fransa hukukçularınca da kabul ediliyordu. ... Devamını Oku »

İnkâr yasağının “berisi”

İnkâr yasağının “berisi”

Volvic, Fransa’da yaygın bir kaynak ve maden suyu adı. Sadece su adı olmadığını ilk kez 1988 başlarında, bir yüksek lisans öğrencisinin, Ermeni sorununa ilişkin açıklamalarıma, “ne diyorsunuz sayın profesör? Ben Güney Fransa’dan, Volvic’ten geliyorum; dağlık bir yöre ve nüfusunun büyük çoğunluğu Ermeni. Yaşadıkları acıları ve dramı yakından biliyorum…” sözleriyle tepki verince öğrendim. Tartışma, haliyle bütün ... Devamını Oku »

İstanbul Barosu seçimleri

İstanbul Barosu seçimleri

Sadece Türkiye’nin en büyüğü değil, dünyanın ilk büyükleri arasında yer alan İstanbul Barosu yeni yönetimini bu hafta sonu belirleyecek. Bu seçimin önemi, “en ve ilk” ile dillendirilen nicelik sıfatlarının niteliği de kapsayıp kapsamayacağı noktasında düğümlenmekte. Nedeni üzerinde fazla kafa yormaya gerek var mı? İstanbul, Türkiye ve Dünya, derin bir hukuki güvensizlik içerisinde . Böyle bir ... Devamını Oku »

Avrupa’nın ötesi ve ‘berisi’

Avrupa’nın ötesi ve ‘berisi’

İnsan hakları alanında yeni kurumsal perspektifler ve terörle mücadelenin yarattığı sorunlar, geçen hafta Atina’da iki gün boyunca tartışıldı. 4. Yuvarlak Masa, İnsan Hakları Ulusal Kurumları (İHUK) ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği ortak toplantısıydı. Cumhurbaşkanı Pa-poulias’ın açış konuşmasıyla başlayan etkinliğe, Yunanistan İnsan Hakları Ulusal Komisyonu ev sahipliği yapıyordu. BM ve Avrupa Konseyi şemsiyesinde Paris ilkeleri ... Devamını Oku »

TCK 301 ve götürdükleri

TCK 301 ve götürdükleri

“Hiçbir düşünce ve mülâhazanın Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının (…), Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, (…) karşısında korunma göremeyeceği” (1982 Anayasası, Başlangıç) kaydı, 2001 Değişikliğinde yumuşatıldı: “düşünce ve mülâhaza” yerine, “eylem” önerildi. Böylece, düşünce özgürlüğünü “Türk ve Türklük” kalıplarına indirgeyen, evrenselci ve bilimsel düşünce tarzını dışlayan düzenlemenin genel ve mutlak etkisi, artık “eylem” çerçevesine alınacaktı. ... Devamını Oku »

Finlandiya kadınının yüzyılı

Finlandiya kadınının yüzyılı

“1906 ‘da Finli kadın Dünya’da ilk kez bütün siyasal haklarını kazandı”. Cumhurbaşkanı Halonen’in bu cümlesi, Helsinki etkinliklerini özetliyor: “Dahil etme veya dışlama – Anayasa’nın Rolü” konulu bilimsel toplantı, kadınlara seçilme hakkının ve genel oyun tanınmasının ıoo., Anayasa Hukukçuları Uluslararası Derneği’nin 25. yıldö-nümleri vesilesiyle ortak bir etkinlik. 1906, Parlamento ve demokrasinin de kuruluş yılı. Haliyle, haklar ... Devamını Oku »

Tezkere: ‘Gül’mek mi? Ağlamak mı?

Tezkere: ‘Gül’mek mi? Ağlamak mı?

Türkiye, uluslararası hukuk ve onun I belirlediği çerçevede ulusal hukuk tarafından meşru kabul edilmeyen bir kuvvet kullanımına katıldığı takdirde, bu tavrın doğuracağı hukukî sonuç açıktır: Uluslararası hukuk ve Türkiye Anayasası’na açıkça aykırılık. Bu nedenlerle, işgale karşı kurulmuş bir Meclis’in devamı olması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerini, ahlaken, hukuken ve siyaseten kabul edilmesi mümkün olmayan ... Devamını Oku »