TBMM SİYASAL YELPAZESİ VE CHP

TBMM SİYASAL YELPAZESİ VE CHP

TBMM’de temsil edilen dört partiden biri din-mezhep, öteki soy-milliyetçi, üçüncüsü  etnisite vurgulu; eksik olan, demokrasi ve hukuk ekseni. Şimdiden on yıl sonrasını düşünerek, Cumhuriyet’in 100. Yılında CHP’nin ‘demokratik ve laik hukuk devleti’ boşluğunu ne ölçüde doldurabileceğine odaklanılmalı” (9 Eylül 2013/ CHP’nin 90. Yıl kutlaması).

Borçka’da rica üzerine yaptığım kısa konuşmadan…

AKP – Cemaat koalisyonundaki iç çatışmalar, tam üç ay sonrası günışığına çıktı: “inanç istismarıyla iktidar üzerinden nimet paylaşımı” (rüşvet, yolsuzluk, kara para aklamaları, hukuk dışılık…) kapışması (17-25 Aralık).

15 Temmuz 2016 darbe girişimi, hukuk ve liyakat dışı yönetimin paylaşım hesaplaşmasının ürünü.

Sonrasında MHP girdi  AKP’nin koluna.  Maneviyatçı-milliyetçi güçbirliği, anayasal ve siyasal mirası tasfiye için anayasacılık  (hesapverebilir hükümet, siyasal sorumluluk ve yargı bağımsızlığı ekseninde erkler ayrılığı) yanlılarını “terörist” ilan etti. Dünya hukuk tarihinin en büyük toplu kıyımı, MGK Anayasa-dışı kullanılarak gerçekleştirildi. Bilim ve eğitim kıyımı ilk hedef oldu.

2018 seçimleri sonrası TBMM’de,  2013’teki öngörümün ilk üç ayağını gözlemiş olsam da, beş yıl ‘demokrasi ve hukuk arayışı’ ile geçti.

Siyasal yarışmayı demokrasi ve hukuk  eksenine oturtamayan CHP ve 6’lı masanın  yenilgisi, Cumhuriyet’in 2. yüzyılı kuşaklarını da etkileyecek.

Yerel seçim aday belirleme döneminde, Türkiye Cumhuriyeti’ni hukuktan ve dünyevilikten uzaklaştırma çalışmalarına  hız veren Cumhur İttifakı temsilcileri, 2019’da olduğu  CHP’ye ‘sahte saldırılar’ için mevzilendi, Mehmetçik de kullanılarak

Bu bakımdan, CHP’nin üçlü kararlılığı çok önemli ve belirleyici:

-Aday belirleme süreci,

-Hukuk ve demokrasi savunusu

-Hesapverebilir hükümet  hedefi.

 

ADAY BELİRLEME

Nitelikli belde hizmeti ve kentsel kamu düzeni, aday belirlemede başlıca  ölçütler.

CHP’de ‘genç ve kadın’ söylemi çok önemli; olmalı da.  Parti’de ‘Gençler ve Anayasa’ çalışması adımını geçen yıl şimdiki Genel başkan Özgür Özel’in ‘özel çabaları’ ile atabildiğimiz belleklerde.

Ne var ki, örneğin TBMM’de nitelikli yasama simgesi genç akademisyen Dr. Sibel Özdemir, 9 Nisan’da liste dışı bırakıldı.

9 Nisan listesi 14 Mayıs için, 14 Mayıs sonuçları ise 28 Mayıs için belirleyici oldu.  Ya 31 Mart yolu? Tepede yapılan hataları toplumsal katmanda giderim vesilesi olabilecek mi? CHP’ye “harakiri” yaparak ‘makro-demokrasi’ hedefini heba edenler, yerelde ‘mikro-demokrasi’ aktörü olabilir mi?

 

HUKUK VE DEMOKRASİ

Hukuk ve demokrasi dışı uygulamalara karşı koymak, TBMM’de temsil edilen siyasal partilerin “ortak and”ı gereği. Anayasa’ya saygı yönünde çok yönlü ve katmanlı çalışmalar yürütülmeli: Meclis’te nitelikli yasama, Devlet kurumlarında Anayasa dışı uygulamaları izlemek, toplumsal direnişlere destek olmak, ülkesel değerleri sahiplenmek.

 

HESAP VERMESİ İÇİN…

18 Aralık’ta TBMM’de infial yaratan konuşması nedeniyle MEB Tekin’in görevden alması için Cumhurbaşkanı’na çağrı yapıldı. Almaz; alsa da, Anayasa dışı “af talebi kabul edildi” kaydıyla. Büyük bir olasılıkla aynı kişi, seneye el-kol ötesinde kafa sallayacak TBMM kürsüsünde.

Şehit edilen 12 Mahmetçik için MSB, bilgi verme gereği bile duymaz,  çünkü TBMM  önünde sorumluluğu yok. Görev suçu halinde yargılanma yolunun açılması bile 400 vekilin oyuna bağlı…

2017 kurgusu, hesap vermeme ve verdirmeme üzerine kurulu.

Bu nedenle,  CHP’nin “İyi Parti vesayeti”ne ve sözde “maneviyatçı-milliyetçi” cepheye meydan okuyarak ortak bildiriye katılmaması, “demokratik hukuk devleti” eksenine dönüş kararlılığının göstergesi.

Çağdaşlığı ve ulusal mirası reddeden, uluslararası ilişkileri konjontürel güç dengelerine ve kişisel ilişkilere indirgeyen, gencecik Mehmetçikleri ateşe atan, ama kendini hesap vermekten bağışık tutan yönetim, demokratik muhalefeti ve özellikle CHP’yi “tehdit, terör, hedef gösterme” yoluyla sindirme telaşında.

Bu nedenle, Devleti çökme eşiğine sürükleyenlere karşı demokrasi mücadelesi,  ‘Anayasa’ya saygı ve hesapverebilir hükümet’ hedefi gözardı edilmeden yürütülmeli.

 

İbrahim Ö. Kaboğlu (BirGün, 28 Aralık 2023)

Yoruma kapalı.