ÜNİVERSİTELERE KAYIT KOŞULU

ÜNİVERSİTELERE KAYIT KOŞULU

Bir adayın üniversiteye kaydı, ÖYS’de aldığı puvanın buna yeterli olmasıdır. Başka bir ifade ile, öğrenci bir üniversiteye, sadece aldığı puvanla girmekte olup, ön veya ek koşullar getirilmesi, kaydın zorlaştırılması ve geciktirilmesi, en başta Anayasa’ya aykırıdır.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğrenci Bilgi Sistemi’ne konulan soru ve bunlara ilişkin yorumlar okunduğunda şu tablo çıkıyor: “Önceleri mecburi idi ve notları görmek için mecburen ankete katılma gerekiyordu; sonradan isteğe bağlı yaptılar ve Üniversite sayfasından sadece referans vermekle ve teşvik etmekle yetindiler”.

“Öyle bir sistem yapmışlar ki öğrenci anketi doldurmadan ders notlarına bakamıyor… Üniversite yönetimi anketin öğrenci bilgi sisteminde olmadığını, ayrı bir linkte yüksek lisans yapan öğrencilere uygulanan bir anket olduğunu söylüyor. Sisteme ilk giriş yaptığım sırada önüme anket çıktı. Anket doldurmadığım için ders notlarıma bakamadım. Bugün (dün) sisteme girdiğimde anketin zorunludan isteğe bağlı hale getirildiğini gördüm. Soruların sosyal medyada eleştirildiğini görünce üniversite yönetimi anketi isteğe bağlı hale getirmiş” http://www.radikal.com.tr/turkiye/universite%20kime%20oy%20vereceksin-1149485

“Üniversiteden yapılan açıklamada ise bunun bir doktora tezi olduğu ancak öğrenci bilgi sisteminde yer almadığı savunuldu. Ancak öğrenciler internet sitelerine girdiklerinde yine bu anketle karşılaştı. Öğrencilerin şifre ile girdikleri öğrenci sisteminin genel duyurular bölümünde öğrenciler “Sosyal Medyanın Siyasal Toplumsallaşmaya Etkileri: Üniversite Öğrencileri Örneği” konulu bir ankete yönlendiriliyor”. (Huriye Mazı/Cumhuriyet:http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=439626 (Ayrıca bkz. http://www.haber7.com/guncel/haber/1070189-bu-universitede -ogrenciler-fisleniyor-mu)

Geçen haftaki yazımda şu soruyu sormuştum: “Kocatepe Üniversitesi’nin, kayıt yaptıran öğrencilere ‘fişlemeye yol açacak’ bir anket uygulaması, ortaöğretim kurumlarında ibadethanenin gündeme getirilmesi, rastlantı mı?”

Kocatepe Üniversitesi Rektörlüğü’nün BirGün’e gönderdiği tekzip yazısından;

“… tez çalışması için veri toplama amacıyla anket uygulaması özel bir web sitesi kullanılarak bir anket hazırlanmıştır. Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı tarafından ilgili anketin linki, Öğrenci İşleri Bilgi sisteminde (OBB) öğrenci ekranında kendilerini ilgilendiren diğer başka duyurular ile birlikte aynı nitelikte duyuru olarak yayımlanmıştır.”

Adı geçen Üniversite tarafından anket formunun yayımlandığı itiraf ediliyor. Birçok gazetede yer alanlar haberlerin ve kamuoyuna yansıyan şikâyetlerin ve yukarıda yapılan alıntıların “iftira!” olduğunu varsayalım. Bu açıklama bile, tek başına olayın vahametini göstermiyor mu?

Anayasaya göre, olağanüstü haller, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde bile, “kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz…” (md. 15/2).

Savaş ortamında bile güvence altına alınmış olan bir hak, olağan dönemde mutlak bir koruma görür ve kesinlikle dokunulamaz. Bu Anayasa maddesinin ihlali için, adı geçen soruların Öğrenci İşleri Bilgi Sisteminde referans vermesi bile yeterlidir.

Kaldı ki, adı geçen yasak, tez yazan kişi açısından da geçerlidir…

Anayasal durum böyle iken, konuya bir de yerindelik açısından bakmakta yarar var: Sorular, tam da, kimlik ve yurttaşlık ile din ve laiklik eksenindeki kırılmaya dayanıyor. Bir üniversiteye gelen ve yaş ortalaması 18 olan gençlerimize bu tür soruların sorulması, ne üniversite öğretiminin amaçları ile, ne de ülkemizin kangreni durumuna gelen “insan hakları ve demokrasi” sorunlarını çözüm hedefi ile bağdaşır.

-Bir kez, yükseköğretimin amacı, gençleri, kökenlerine, inançlarına, siyasal eğilimlerine göre ayrıştırmak değil, hangi bölgeden, sosyal çevreden veya aile yapısından gelirlerse gelsinler, onları, kamusallık bilinci vurgusuyla ortak ve evrensel değerlere yönlendirmektir. Bilimsel bilgiye ancak bu şekilde ulaşılır. Dikkat edilirse, yurttaş veya insan hakları gibi nötr ve ortak değerleri yansıtmaya yönelik seçenekler yok…

-Ülkesel sorunlar açısından; farklılıkları elden geldiğince kucaklayıcı söylem yerine, tam tersine, kimliksel ve dinsel ayrıştırmaları çağrıştıran sorulara dayalı bir çalışma yoluyla yazılacak tezden ne tür bilimsel çıkarımlar beklenir?

Sonuç; Öğrenci Bilgi Sistemi’nde anket sorularının doğrudan yayımlanmadığını öne sürmekle birlikte, öğrencinin siteye girişinde doğrudan yönlendirildiğini inkâr etmeyen Rektörlük’ten beklenen, “yapılan işlemin yanlış olduğu ve bundan böyle Üniversite’nin bu tür uygulamaya alet edilemeyeceği” şeklinde bir açıklama idi.

Şimdi sorulması gereken soru şu: acaba diğer üniversitelerde benzer uygulama var mı?

Yoruma kapalı.