Aylık Arşiv: Aralık 2012

ANAYASA ÜZERİNE DİN İPOTEĞİ

“ANAYASA ÜZERİNDE DİN İPOTEĞİ” “Mursi Mısırı” değil; “İnsan haklarına saygılı demokratik ve lâik hukuk devleti” niteliklerini Anayasa’nın değişmez hükmü yapan Türkiye Cumhuriyeti. “Kuvvetler birliği mi, ayrılığı mı?” tartışması, gündeme damgasını vurdu. Yanlış kullanılan “kuvvet” sözcüğü gölgesinde “hakikisi”, zemin kazanıyor. Kuvvet/erk/özgürlük 1) “ Kuvvet” olarak nitelenebilecek başlıca kurum, “Türk Silâhlı Kuvvetleri”. 2) “Yasama, yargı ve yürütme” ... Devamını Oku »

İKTİDAR ÖZGÜRLÜKLERİ BOĞABİLİR Mİ?

İKTİDAR ÖZGÜRLÜKLERİ BOĞABİLİR Mİ? Başbakan’ın Konya konuşması, çifte vurgulu: Biri, 28 Şubat sürecine dönük söylemindeki intikamcı yaklaşım ve dinsel vurgu. Diğeri, anayasal fren ve denge mekanizma kalıntılarından duyulan rahatsızlık ve bunlardan kurtulma isteği. Sözler, havada kalan söylem olmayıp, “dün-bugün ve yarın” ekseninde gerçeklik zeminine dayanıyor. Nasıl? – İlki: 28 Şubat’ın ekonomik maliyeti somutlaştırılırken, hesaplaşma iradesi ... Devamını Oku »

“İNSAN HAKLARI KORKUSU” YAYICILIĞI…

“İNSAN HAKLARI KORKUSU” YAYICILIĞI… İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (İHEB) giderek değer kazanıyor: İnsanoğlu, İHEB ideallerine yaklaştığı için mi, yoksa ondan uzaklaştığı için mi? 1948-2012: tam 64 yıl. Ne var ki, insan haklarına (İH) saygı kültürü, İnsanoğlunun azınlığı ile sınırlı. Ya Türkiye? İnişli-çıkışlı dönemlere karşın, İHEB ilkelerine bağlılık, Türkiye için genel olarak önem taşıdı; çünkü, İslâm ... Devamını Oku »

SEÇİME EVET, AMA DEMOKRASİYE HAYIR (MI?)

SEÇİME EVET, AMA DEMOKRASİYE HAYIR (MI?) Bazı kavramlar evrensel nitelik taşısalar da, kullanım tarzına göre dejenere edilebiliyor. Son yıllarda, demokrasi ve insan hakları, böylesi bir kullanıma kurban edilen kavramlar. Demokrasi sadece seçimlere indirgendiği veya insan hakları, belli bakış açısıyla öne çıkarıldığı için değil, ama demokrasi ve insan hakları, amaca ulaşmada bir araç, bir tür takiyye ... Devamını Oku »