Dünya ölçeğinde emsalsiz bir yere sahip olan İstanbul Barosu, bu kez, sav+savunma+hüküm bileşenleri üzerinden çapraz bir saldırı ile karşı karşıyadır. İstanbul Barosu bugüne dek hep hukuk yoluyla demokratik mücadele ve dayanışma içinde saldırıları püskürtmüştür. İstanbul Barosu’na yönelik 22 Aralık 2024’te başlayan ve resmi dezenformasyon eşliğinde hukuk, demokrasi ve akıl dışı sistematik ve sürekli saldırılar karşısında, 15 ... Devamını Oku »
Kaboğlu; Hukuk devletini kaldırmaya yönelik tezgahları açıklayacağım
2 Mart 2025
Anayasa uzmanı İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Ö. Kaboğlu’nu ziyaret ederek Türkiye’de yaşanan ve yaşatılan hukuksuzluklar ile siyasi yargı kararları konusunda söyleşi yaptım. Soru: 22 Yıllık AK Parti iktidarının uygulamalarında anayasa hükümleri yok sayılıyor. Kaboğlu: Kasım 2002 seçimlerinde seçmenlerin olmasa da TBMM’de sayısal çoğunluğu elde eden AKP, güçlü bir anayasal ve siyasal miras devralmıştı. 2017’de sonlanan ... Devamını Oku »
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu: Türkiye’nin en çok hukuka ihtiyacı var
2 Şubat 2025
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmayla gündeme gelen İstanbul Barosu Başkanı, anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Türkiye’de son aylarda yaşanan gelişmeleri, temeli 200 yıl öncesine dayanan kurumların işlevsizleştirilmesi sürecine bağlıyor ve “Hukuk ve anayasa, iktisat ve iktisadi kavramlar, siyaset ve siyasi kavramlar kirletilince Kartalkaya oluyor, Çorlu kazası oluyor, İliç oluyor” diyor. Ayça Örer İstanbul ... Devamını Oku »
İbrahim Kaboğlu: İlk 4 maddeyle ilgili sözlerim bilinçaltımın refleksiydi
15 Aralık 2024
İstanbul Barosu Başkanı Prof. İbrahim Kaboğlu, seçimden sonra tartışma yaratan sözleriyle ilgili, “Hakkımda 3 iddia vardı. İkisine yanıt verdim. Bilinçaltımın sebep olduğu refleksti” dedi. Can Bursalı İSTANBUL – İki devlet, beş anayasa gören bir kurum İstanbul Barosu. 22 yıldır da Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu tarafından yönetiliyordu. Ancak ekim ayında yapılan seçimde Değişim için Avukatlar’ın ... Devamını Oku »
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ (İHEB) VE BAROLAR
10 Aralık 2024
10 Aralık 1948 günü BM Genel Kurulunca kabul edilen İHEB’e göre; “Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.” İHEB, “hukuk (kuralı) olarak kabul edilen genel bir uygulama” (Uluslararası Adalet Divanı Statüsü, md.38/1.b) ile teamül (yapılageliş) gücü kazanmış ve uygar uluslarca tanınmış hukukun genel ilkeleri”nden (md.38/1,c) biridir. Türkiye Cumhuriyeti, İHEB’in gereğini yerine getirdi: “Birleşmiş ... Devamını Oku »
Herkes potansiyel engelli
5 Aralık 2024
Engellilik doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yetileri çeşitli derecelerde yitirme, olağan yaşam gereklerine uyamama durumudur. Bu tanıma göre, herhangi bir engeli olmayan herkes aynı zamanda potansiyel birer engelli adayıdır. Ülkemizde ayrımcılık ve engellemelerle, her geçen gün başkaları ile eşit temelde toplumda yer almalarına engel olan ... Devamını Oku »
Adaleti beklerken kayyum uygulaması…
28 Kasım 2024
2017 Değişikliği, hem anayasal rejime hem de siyasal sisteme ilişkindi: Hükümeti kaldıran, kolektif karar alma ve siyasal sorumluluk ilke ve süreçlerini tasfiye eden bir Anayasa değişikliği, hem rejim hem de rejim değişikliği idi. Anayasa’nın üç hali (demokratik, otoriter ve fiili-keyfi) olarak uygulama ise, değişiklik ötesi ve bir tür rejim ve sistem yokluğu. Fiili ve keyfi ... Devamını Oku »
Düzenlemek/denetlemek ve yaptırım uygulamak
21 Kasım 2024
Yasama (kural koymak), yürütme (kuralları uygulamak) ve yargı (kuralları ihlal edene yaptırım uygulamak), üçlü işlev olarak devletin varlık nedenini açıklar. Bu üçlü, devlet-birey, devlet-toplum ve devlet-çevre (ülke) ilişkilerinde geçerli: Madencilik faaliyetlerinden sağlık hizmetlerine, eğitim hizmetlerinden yapı sektörüne dek, ‘düzenleme/ denetleme ve yaptırım’ üçlüsü geçerli. Bunların dayanakları, devletin olumlu yükümlülükleri bağlamında genel ve tikel olarak Anayasa’da ... Devamını Oku »
Etki ajanlığı ve ifade özgürlüğü
14 Kasım 2024
Noterlik torba yasa önerisi, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na 339’uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddeyi ekledi: “Bu Bölümde düzenlenen suçları oluşturmamak kaydıyla, Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararlan aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ... Devamını Oku »
“İnsan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyet” için
31 Ekim 2024
Erkler ayrılığının sağlanmadığı, hakların güvence altına alınmadığı toplumlar, asla Anayasaya sahip değildirler” (1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi, md.16). İnsan (toplum) ve iktidar (devlet) arasında kurulan bu ilişki, Anayasa tanımıdır aynı zamanda: iktidarı sınırlayarak özgürlükleri güvenceleyen temel norm. Anayasa bilimi de, iktidar ve özgürlük ikilemi üzerinde inşa edildi. Devletin varlık nedeni insan ve hakları olsa da ... Devamını Oku »