“KAYA GAZI” FRENİNE YARGI ONAYI

“KAYA GAZI” FRENİNE YARGI ONAYI

“Gaz de schiste” veya “gaz de shale” (Fransızca), “shale gas” (İngilizce), Türkçeye, “şeyl gazı” veya “şist gazı” olarak çevriliyor olsa da, “kaya gazı” denmesi, daha uygun.

Fransa’da 13 Temmuz 2011 tarihli yasa, gaz veya likid yakıt madenlerinin “fracturation hydraulique” (basınçlı sıvı yoluyla kırma) yöntemiyle çıkarılması ve işletilmesini yasaklamayı ve bu tekniğe başvuran projeleri içeren araştırma ruhsatlarını iptali amaçlıyor.

Anayasa Konseyi, 11 Ekim 2013 günlü kararı ile, adı geçen yasayı Anayasa’ya uygun bularak iptal istemini reddetti (Décision no 2013-346 QPC).

İşletme ruhsatı iptal edilen şirket (Société Schuepbach Energy LLC), yasanın anayasaya aykırılığını öne sürerek Danıştay yoluyla Anayasa Konseyi’ne gönderilmesini sağladı. Anayasa Konseyi, Anayasa’ya aykırılık iddialarını reddederken, özellikle iki metni kullandı ve yorumladı: 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi ve 2004 Çevre Şartı. Her ikisi de “Anayasal belge”.

1) Yasa önünde eşitlik: “yasa, herkes için, koruma ve cezalandırma bakımından aynı olmalıdır.” (Bildirge, md.6). Şirketin iddiası, yasağın eşitlik ilkesini ihlal ettiğidir. Konsey’e göre, ülke bütününde yakıt aramak veya işletmek için derinlerdeki kayaların basınçlı su/sıvı yoluyla kırılmasının yasaklanması, bu yolla araştırma ve işletmenin çevre üzerinde yol açması muhtemel tehlikelerin önlenmesi anlamına gelir.

2) Girişim özgürlüğü: Şikâyetçi şirket, kayanın sıvı basıncıyla parçalanması yolunun yasaklanmasının sonucu olan girişim özgürlüğünü zedelediği iddiasında 1789 bildirgesi, md.4’e dayanarak bulunmuştur. Anayasa Konseyi’ne göre, yasakoyucu, çevreyi koruma genel çıkar amacını izlemiştir ve 2011 yasasının getirdiği yasak, izlenen amaca göre ölçüsüz bir özellik taşımamakta.

3) Haklar güvencesi ve özgürlük: Anayasa’nın tanımını “erkler ayrılığı ve haklar güvencesi” ile özdeşleştiren 1789 Bildirgesi (md.16), mülkiyet hakkını dokunulmaz ve kutsal bir hak olarak tanır (md.4). Şirkete göre, ruhsat iptali, bu hakları zedelemiştir. Anayasa Konseyi ise, belirlenen amaçla ve sınırlı bir süreyle verilen ruhsatı mülkiyet hakkı olarak kabul etmiyor.

4) İhtiyat ilkesi ve sürdürülebilir gelişme: Şirkete göre, adı geçen yöntemin yasaklanması, Çevre Şartı md.5’te öngörülen ihtiyat ilkesini ihlal etmekte. Öte yandan, “Kamu politikaları, sürdürülebilir gelişmeyi ilerletmelidir” (md. 6). Bu amaçla, kamu makamları, çevre koruması ile ekonomik gelişme arasında uzlaşma sağlar. Anayasa Konseyi, 2011 yasasının, Anayasaca güvence altına alınan hiçbir hak ve özgürlüğü ihlal etmediğini beyan ediyor.

* * *

Çevre hukuku ilkelerinin, Anayasa hukuku ve uygulamasında yeni boyutlarının tartışıldığı bir dönemde Fransa Anayasa Konseyi kararı nasıl okunmalı?

– Yasa koyucu bakımından; çevreye zarar verici faaliyetleri yasaklama yoluyla en aza indirme kaygısı taşıyan yasama organı çoğunluğunun varlığı, başlıca teselli vesilesi.

– Anayasa konseyi bakımından; (eski ve güncel) bildiri, yasal ve anayasa hükümlerini çevresel değerler üzerine vurgu yaparak yorumlayabilmesi.

Derinlerdeki kayaların kırılması yoluyla yakıt elde etmenin deprem riskini arttırma ihtimali karşısında, Anayasa Konseyi kararının başka ülkeler için de esin kaynağı olması temenni edilir.

Şu genel eğilimler de kaydedilmeli: Ülkeye ilişkin düzenlemeler, giderek Anayasaları sağlam temeller üzerine inşa etmekte; sürdürülebilir gelişme kavramı da anayasalaşmış bulunmakta; insan hakları genel kuramı çevreyi esinlemekte, çevre hakkı da insan hakları genel kuramını zenginleştirmekte…

* * *

Bu gelişmelerden Türkiye’nin de nasiplenmesini dilerken, Kurban Bayramı’na ilişkin şu görüşümü paylaşmak isterim: Hayvanları boğazlayan kişiler, “bu bıçak benim boğazıma saplansaydı, korkunç acısına dayanabilir miydim?” sorusunu kendilerine sorabildikleri zaman, iğne ile bayıltma yoluyla hayvan kesme yolu açılmış olur. Bu yol, İslâm’da rönesansın da başlangıcı olabilir. “Flora ve fauna” sevgisi, insan sevgisinden ayrı düşünülebilir mi? Hayvan hakları bilinci ile kutlanabilen insanî bayramlar düşüyle, nice bayramlara esenlikle…

Yoruma kapalı.