“ 301 tümden kaldırılmalı ”

TCK md. 301 konusunda üç seçenek üzerindeki tartışma, daha doğru deyişle atışma Türkiye’nin üç yılını aldı; ancak sorun sadece üç noktaya indirgendi ve şimdi, maddede kullanılan deyimlerde yapılacak ekleme ve çıkarmaların sorunu çözeceği varsayılıyor.

Neydi üç seçenek?

1.- Madde aynen kalsın,

2.- Madde değiştirilsin,

3.- Madde tamamen yürürlükten kalksın.

Basına yansıyan haberlere göre, AKP, maddede ceza indirimi dışında şu üç noktada değişiklik yapmayı tasarlıyor:

» Türklük yerine, “Türk milleti”

»Cumhuriyet yerine, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti”,

»Eski TCK’da öngörülen “Adalet Bakanının soruşturma izni ”yerine, “Cumhurbaşkanının kovuşturma izni”.

Bu değişiklikler ne getirir ne götürür?

»“Türklük”, madde gerekçesine göre “ırkçı” bir anlamda kullanılıyordu. Önerilen değişiklikle, “Türk milleti”, 1982’nin “ulus” kavramını etnik aidiyete indirgeyen, ırkçı-milliyetçi anlamında kullanılması ve uygulanması söz konusu olacak. Maddenin gerekçesinin yeniden yazım şekli göreceli bir olumlu etki yaratabilirse de, yeni düzenleme de, fikir suçu yaratmaya devam eder…

»“Cumhuriyet” yerine “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” demek neyi değiştirir? Bir kez, böyle bir kavram anayasal değildir; çünkü, devletin adı, sadece “Türkiye Devleti” veya “Türkiye Cumhuriyeti”dir. Yanlış kullanım yanında, uygulamada , rejime veya yönetim biçimine yönelik eleştirilerin cezalandırılma riski de var.

»”Cumhurbaşkanının kovuşturma izni” vermesi veya vermemesi ise, yargı bağımsızlığı ve sanık hakları açısından yaratacağı sakıncaların yanısıra, esasen soruşturma veya kovuşturmaya tabi tutulan sözlerin suç oluşturup oluşturmadığı konusunda duyulan kuşkuya dayanmaktadır. Eğer suç değilse, yargılama neden? Suç ise, Cumhurbaşkanının kovuşturmayı engellemesi, hangi yetkiyle açıklanabilir?(…)

Bu haliyle 301’de yapılacak değişiklikler, iyileştirmeden çok daha yaygın bir uygulamayla olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Bu nedenle yapılması gereken, TCK md.301’in tümden kaldırılması. Zira, md.216/II, 301’in korumayi hedeflediği değerleri karşılayıcı kapsamda. (Kaldı ki, bu md.ile bile uygulamada fikir suçu yaratılmaktadır.)

Aslında, TCK’nın bir bütün olarak elden geçirilip ifade özgürlüğünü suç sayan maddelerden arındırılması gerekir.

Ne var ki, farklı fikirlerden korktuğumuz ve toplumsal sorunları tartışarak çözme yönünde açık bir siyasal ve toplumsal irade ortaya koyamadığımız sürece, yasaların gözden geçirilmesi de fazla bir işlev görmeyecek gibi.

Kuşkusuz, AKP bu yönde bir iradeye sahip değil. Ancak bu zaafı, ona mevcudu,- reform adı altında-, daha kötüleştirme sonucunu doğuracak değişiklik yapma hakkını vermez. Çünkü, maddeyi düzeltme vaadiyle üç yıldır oyalanan toplum, nasılsa reform yapıldığı izlenimi yaratılarak, bir yandan, muhalif düşüncelerin mevcut duruma göre daha kolay/rahat bastırılması mümkün olacak; öte yandan, milliyetçi-ümmetçi ve ırkçı palazlanmanın önüne geçilmesi daha da zorlaşacaktır.