“ÇEŞİTLİLİK İÇİNDE BİRLİK” İÇİN DEĞİŞİM

“ÇEŞİTLİLİK İÇİNDE BİRLİK” İÇİN DEĞİŞİM

“Birleştirilmiş devlet başkanlığı ve yürütme”  ve   yasama seçimleri için aynı gün, aynı sandık ve aynı zarf:  24 Haziran 2018’de ilki yapılan  bu tarz seçim, 14 Mayıs’ta son kez yapılsın!

Pazar günü bu kararlılıkla sandığa gidilmeli ve oy kullanılmalı.  Zira, 5 yıldır “sistematik bilgi kirliliği” yayılarak uygulanan ‘Parti Başkanlığı Yoluyla Devlet Başkanlığı ve Yürütme’ (PBDBY), ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ (CBHS)  olarak adlandırılsa da, başkanlık rejimi değil.

 Çünkü ABD’de olduğu gibi başkanlıkta yasama ve yürütme, oluşum, işleyiş ve sona erme bakımından birbirinden bağımsız.

Bu nedenle, ‘Türk tipi başkanlık’ veya ‘ucube başkanlık! vb. deyimler, tek kişi yönetimine demokratik bir görünüm verme yanılgısını yaratabilir. Zira ‘demokrasi dışı beş yıllık ayraç’,  ancak doğru bilginin  yayılması ölçüsünde kapatılabilir.

 

ÇİFTE RİSK NE?

Erkler ayrılığı ilkesine aykırı olan ‘aynı gün, aynı sandık ve aynı zarf’ uygulaması, 50+1 kuralı nedeniyle yasama ve yürütme ayrışmasına neden olabilir. 2. tur, Cumhurbaşkanı’nın TBMM’nin oluşum tarzını, seçmen iradesini etkilemek için manipüle etme riskini de yaratabilir.

Şöyle ki;  TBMM’de çoğunluğu elde eden parti veya partilerin desteklediği aday, 2. turda  avantajlı duruma geçecek; hatta 2.turda yarışan rakibinden daha az oy almış olsa da, etkili ve istikrarlı yönetim  adına oy isteyecektir.

Dahası, ilk turda sonuçlansa bile, yürütme (50+1) ve yasama (azınlık) ayrışması, her ne olursa olsun, Anayasa’nın kriz yaratma özelliğinin açık bir göstergesi.

Bunun başlıca nedeni, 2017 kurgusunun demokratik olmayan niteliği.

Anayasal demokrasinin işlevi siyasal çatışmaları uzlaştırma olsa da, 2017 metni, tam tersine  “çatışma  üreten” bir kurgu.

 

2018 SORGULAMASI

24 Haziran seçimleri öncesi  “Halk neyi oylayacak?” başlıklı yazım (21 Haziran), şu ikili sorgulama üzerine kurgulanmıştı:

“CUMHUR İTTİFAKI (Cİ) ve MİLLET İTTİFAKI (Mİ) arasında yapılacak  tercih, aşağıdaki ayrışmaları beraberinde getirecek:

1) STATÜKO VE  UMUT

2) SEÇİMDE ANAYASA DIŞI YÖNTEM VE ADİL SEÇİM İÇİN YARIŞANLAR

3) KEYFİ YÖNETİM  VE ANAYASAL YÖNETİM

4) KOPUŞ VE DEVAMLILIK

5) İKTİDAR TEKELİ  VE İKTİDARIN ELDEĞİŞTİRMESİ

6) OHAL VE HUKUK

7) MONOKRASİ VE DEMOKRASİ

8)  YAĞMALANMIŞ ÜLKE VE ÇEVRESEL DEMOKRASİ

9) GÜDÜMLÜ TOPLUM VE HAKLAR TOPLUMU

10) GÜDÜMLÜ YAPI VE ERKLER AYRILIĞI

11) KİŞİ PROJESİ VE TOPLUM SÖZLEŞMESİ

12) IRKLAR VE MEZHEPLER TÜRKİYESİ/ EŞİT YURTTAŞLIK

13) ANAYASASIZ LAŞTIRMAYA DEVAM VE ANAYASAL YURTSEVERLİK

14) YÖNETİMDEN KAÇANLAR VE HESAP VEREBİLİR YÖNETİM İSTEYENLER

15)  ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ TOPLUMSAL YAPI VE TÜRKİYE BARIŞI”

2023 FARKI

24 Haziran’da ilk tercih baskın geldi.  Toplum için bedeli çok ağır olan bu tercihin beş yıllık uygulaması en büyük zararı, kamu tüzel kişisi olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne verdi. Kuşkusuz, 14 Mayıs’a üç gün kala, 15 kalemde toplanan  olumsuzlar halkası daha geniş.

Zira,  anayasal-siyasal tarihimizi ve anayasa bilimini yadsıyan 2017 kurgusu, kişi+parti+devlet birleşmesi uygulamasına yol açtı. Bu birleşme, kişi+parti iktidarının ömrünü uzattı, ama Devleti tasfiye  etti.

Kişi+parti+Devlet birleşmesine  karşın iktidarı kaybetme korkusu,  iktidar dezenformasyonuna ve terörüne ivme kazandırdı; seçim öncesi devlet şiddeti ve paramiliter güçler şiddetini içiçe geçirdi. 14 Mayıs’ta sandıktan ikinci –bold- seçeneğin çıkmasını beklerken, sorgulamayı  şöyle güncelleyebiliriz:

tek kişili yönetim: öfke, ötekileştirme, hasımlık, küfür, tehdit, şantaj, tabut, mezar, tekçi toplum, biat,…

çeşitlilik içinde birlik: özeleştiri, değişim, hoşgörü, çoğulcu toplum, özgüven,..  2017 halkoylamasına göre sayıları çok artan eşit ve özgür yurttaşlar, 2023’te tercihlerini laik Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı için yapacak.

İbrahim Ö. Kaboğlu (BirGün, 11  Mayıs 2023)

Yoruma kapalı.