ÇİFTE DEMOKRASİ SINAVINDAKİ CHP

ÇİFTE DEMOKRASİ SINAVINDAKİ CHP

Siyasi partiler, demokratik siyasal hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır” (md.68/2)

Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur” (md.69/1).

Bu hükümler,  makro ve  mikro demokrasinin  Anayasal güvenceleri.

Mikro demokrasi sürecini işletmeye çalışan  CHP Kurultayı, makro demokrasi sınavında: 2017’de içi boşaltılan “demokratik hukuk devleti” normuna (md.2) uyumlu Anayasal düzenleme sınavı.

 

 6 OK

Cumhuriyet Anayasaları, CHP ilkelerinin çağdaş ve evrimci okuyuşuna açık: 1937’deki “cumhuriyetçi”  ilkeyi, 1961 ve 82 Anayasaları, Cumhuriyet’in nitelikleri ile genişletti ve  6 Ok’u, açılımlarıyla Anayasa bütününe yaydı.  Anayasal kural, -‘sol’ dahil- ilke ve değerler,  hak ve özgürlükler bütünü ışığında 2012’de parti tüzüğüne de aktarıldı.

Bunlar, CHP’nin yönü: hukuk, demokrasi, insan hakları, eşitlik, laiklik.

Parti içinde ‘ideoloji ve hukuk yoluyla demokrasi’ tartışması yapılabildiği ve  ‘emek/uzmanlık/liyakat’ saygı gördüğü ölçüde, ülke için eşitlik/özgürlük/yurttaşlık ekseninde kamucu/katılımcı/toplumcu politikalar geliştirilebilir.

Bütün üyelerin katılımı ile başlayan önseçim dahil, mikro-demokrasi (parti içi) yoksa makro- demokrasi vaadi inandırıcı olamaz.

Eğer hukuk devleti ereğinde erkler ayrılığı ve yasama özerkliği savunulamıyorsa, sol ideoloji için normatif temel olan sosyal devlet istemi etkili olmaz.

 

6 SAPTAMA

1. OHAL ortam ve koşullarında halkı yanıltarak mühürsüz oylarla dayatılan 2017 Anayasa değişikliğinin ağır bedelini Türkiye, halkı ve Cumhuriyeti ödüyor.

2.   Devlet ve Hükümet yetkilerini parti başkanı olan kişinin ellerinde toplayan kurgu, demokrasi dışıdır.

3. Bu kurgunun neden olduğu eşit olmayan seçim yarışı, serbest ve eşit oy ilkesini zedeledi.

 4. Üçüncü kez adaylık ve başkaca Anayasa ihlallerini seyir ile yetinen 6’lı Masa’nın amaç-araç tutarsızlığı ve siyaset hataları, 14 ve 28 Mayıs hezimeti ile sonuçlandı.

5. CHP’nin  YSK’ye sunduğu ve  14 Mayıs sonuçlarını belirleyen aday listesi, üçlü zaaf ile sakattı: Bırakınız gelsinler ve geçsinler! (CHP ilke ve  değerlerine yabancı beş parti adayları); yeter ki girsinler! (yasama etkinliklerine katılmayan vekiller ve eş-dostları); defolup gitsinler! (nitelikli yasama yolunda en özverili katkılar sunan vekiller için).  Fail belli:  9 Nisan CHP MYK’si

6. 2023 seçimlerine giderken, belirlenen amaçla tutarlı yol izlemek yerine, 2017’nin açtığı mecraya sürüklenme, beş yılı daha kaybettirdi. Dahası hezimet, teslimiyete neden oldu.

 

 6 ÖNERİ

Çöküşten çıkış için CHP Kurultayı, dünü doğru okumalı ve bugünü tanılamalı:  1987-2004 arası Anayasa değişiklikleri hukuk devleti onarımı; 2007-17 arası değişiklikleri ise ‘kopuş’ oldu.

1. Anayasa’ya saygı: Anayasa’nın, 2. Madde ışığında yorumlanması, saygı görmesi ve uygulanması, sürekli istenmeli ve izlenmeli.

2. Saygı ile uyumlu siyaset: Hezimet sonucu teslimiyet, kitlelere hiç güven vermez. Mikro demokrasi başarısı, makro demokrasi üzerine daha güçlü bir söylem için meşru bir zemin oluşturur.  İlk ve öncelikli sorun, özeleştiri eşliğinde hezimetin yarattığı teslimiyet duygusundan sıyrılma iradesinde düğümleniyor.

3. Tuzağa düşmemek: Anayasa istismarı ve fırsatçılığı ile,  siyasal egemenlikten toplumsal egemenliğe geçiş zorlamaları seyir ile geçiştirilemez.

4. Anayasal demokrasi:  Demokratik hukuk devleti hedefi konulmadığı sürece,  ‘Kişi+Parti+devlet’ birleşmesi kanıksanmış  ve meşrulaştırılmış olur.

5. Hesapverebilir Hükümet: Hükümetin ve siyasal sorumluluğun kaldırılması, Devlet ve kamu yönetiminde çöküşe götürdü; ülke yağmalandı ve  toplumsal doku zedelendi. Bu nedenle, hesapverebilir bir Hükümet eşliğinde ve yargı bağımsızlığı temelinde erkler ayrılığı öngörmeyen Anayasa değişikliğine yönelik her adım kesinlikle reddedilmeli.

6. Saltanatın kaldırılışı yok: Yıldönümleri ile bezeli TBMM  ajandalarının 1 kasım  sayfaları boş.  Anayasa değişikliği ile yıkılan Cumhuriyet yerine  ‘parti başkanlığı yoluyla saltanat’ kurulduğu için mi?  Bu tuzak, ancak dünyevi söylem ve toplumsal seferberlik eşliğinde öncelikli bir Anayasa değişikliği ile aşılabilir.

 

İbrahim Ö. Kaboğlu (BirGün, 2 Kasım 2023)

Yoruma kapalı.