DEMOKRASİ HEDEFİNE ODAKLANMAK

DEMOKRASİ HEDEFİNE ODAKLANMAK

Öncelikle CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’i kutluyor ve içten başarılar diliyorum.

Çifte demokrasi sınavındaki CHP” (2 Kasım), ilk sınavdan başarılı çıktı. Parti yönetimi seçim yoluyla eldeğiştirdi (mikro); sırada, ülke ölçeğinde siyasal iktidarın eldeğiştirmesi (makro) var. Yerel yönetimlerde başarı, genel seçimlerin itici gücü olacak.

Ulusal ölçekte  başarı için  anayasal demokrasi hedefi  belirleyici olacak.

Bu nedenle  CHP, yürürlükteki anayasal kurgu içinde siyasal iktidarı elde etme ve Anayasa değişikliği yoluyla demokratik yönetimi kurma ana amacına odaklanmalı.

Çünkü temel sorun,  2017 kurgusudur.

Bu kurguyu sorgulamaksızın, demokratik olmayan iktidara talip olmakla yetinmek,  Türkiye’ye demokrasiyi getiren CHP’nin tarihsel misyonu ile de çelişir.

Halk Fırkası  yoluyla Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, ilerleyen yıllarda devlet kamu tüzelkişiliği ve parti tüzel kişiliği ayrışmasıyla demokrasi öncüsü olan CHP,  Cumhuriyet’in değil yalnızca padişahlığın da gerisine düşen 2017 kurgusunu meşrulatıramaz ve o bağlamda ülkeyi yönetemez.

 

ÇÖKÜŞ VE HEDEF

100. yılında Türkiye Cumhuriyeti kurumlarının çürüme nedeni, siyasal sorumluluktan bağışık parti başkanlığı yönetimidir. Bu nedenle CHP için değişmez hedef, erkler ayrılığına  dayanan Anayasal demokrasi olmalı. Demokratik hukuk devleti amacı konulmadığı sürece,  ‘Kişi+Parti+devlet’ birleşmesi kanıksanmış  ve meşrulaştırılmış olur.

Süreç olarak; Anayasa’nın, 2017’de içi boşaltılan “demokratik hukuk devleti” normu (md.2) ışığında yorumlanması, saygı görmesi ve uygulanması sürekli istenmeli ve izlenmeli.

TBMM önünde sorumlu hesapverebilir Hükümet ve yargı bağımsızlığı öngörmeyen Anayasa değişikliğine yönelik her adım kesinlikle reddedilmeli.  ‘Parti başkanlığı yoluyla saltanat’ tuzağının aşılması, yöntem olarak ancak dünyevi söylem ve demokratik seferberlik eşliğinde bir Anayasa değişikliği ile gerçekleşebilir.

 

ÜÇ DÜZLEM

İnsan haklarına dayanan demokratik devlet”,  üç düzlem bütününde düşünülmeli:

-Demokratik toplum,

-Yerel demokrasi,

-Ulusal ölçekte yasama.

Mikro demokrasinin gerçekleşme mekanı olarak demokratik toplum, hak ve özgürlüklerin saygı gördüğü çoğulcu toplumdur. Dernekler,  vakıflar, sendikalar ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, demokrasinin toplumsal özneleridir.

Belediyeler, il özel idareleri ve köyler, yerel demokrasi birimleri olarak ulusal demokrasi güvenceleridir.

Ulusal ölçekte demokrasi ile örtüşen organ olarak yasama üzerinde mikro demokrasi aktörleri ve yerel demokrasi birimleri belirleyici bir yer tutar.  Ama nitelikli yasama, “hukuk yoluyla demkrasi”ye  inançlı siyasal partilerin çabası ile gerçekleşir.

 

BAŞARI İÇİN

Yasama yoluyla demokrasinin ulusal ölçekte inşasına katkıda bulunmak, CHP’nin öncelikli hedefi olmalı.

Yerel yönetimler ağını ülke geneline yayma çabasında sosyal ve katılımcı belediye anlayışı asla savsaklanmamalı.

CHP’nin  demokratik toplum alanındaki çalışmaları, nitelikli yasama ve yerel demokrasi için de belirleyici olacak. Mikro demokrasi özneleri, katılımcı demokrasi ve yönetimin itici güçleridir. CHP, bu alanı çok yönlü olarak değerlendirmeli.

“Makro demokrasi”ye giden yolda parti içindeki tutarlılık, inandırıcılık ve güveni tesis, emek, liyakat ve hukuka saygı ile sağlanır.

 

KİTLE PARTİSİ

Toplumu demokratik gelecek yolunda seferber etmek, kitle partisi özelliğinin öne çıkarılmasını gerekli kılar. Parti yönetimi, örgüt, seçmen ve halkla ilişkiler bakımından kitle partisi, kadro partilerinden ayrılır.

Sosyal demokrat parti olarak, emek ve katılımcılık, eşitlik ve özgürlük ideolojik çerçeveyi belirler. Kuşkusuz hukuka inanç, ahlaki ve etik ilkelere bağlılık, önkoşullardır.

Demokratik yönetim için ülkenin tek fırsatının yeni Anayasa olduğunu topluma benimsetmek için, amaç-araç tutarlılığı çizgisinde toplumsal bilinç ve baskı oluşturacak bir  muhalefete ihtiyaç var.

Nitelikli yasama ereğinde beş yıllık birlikte çabamız ışığında sevgili Özgür Özel, yetenekleri, hukuka inancı ve çalışkanlığı ile, CHP’yi demokrasi hedefine odaklama umudunu pekiştirmekte. Kolay gelsin! Dayanışma ile…

 

İbrahim Ö. Kaboğlu (BirGün, 9 Kasım 2023)

Yoruma kapalı.