HAK ÖZNESİ OLARAK ÇOCUKLAR

HAK ÖZNESİ OLARAK ÇOCUKLAR

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, çocukları  onurlandırma vesilesi mi,  yoksa istismar aracı mı? Birkaç  dakikalığına da olsa makamlara oturtmak,  yarının yöneticileri olarak çocukları onurlandırmak şeklinde yorumlanabilir. Egemenlik, en büyük yetki simgesi olduğuna göre,  çocukları,  görev+yetki+sorumuluk makam ile tanıştırmak, geleceğe hazırlamak olarak görülebilir.

Sembolik törenler, iki kayıtla yararlı:

İlk kayıt, çocukları hak öznesi olarak görmek, iktidar aracı olarak değil.

İkinci kayıt, çocuklara geçici de koltuk sunan kurumların görevlerini çocukların yararına  yapmaları.

 

HAK ÖZNESİ OLARAK

Çocukların özgürlük ve hakların öznesi olması, ne anlama gelir?

-18 yaşından küçük  yaş gruplarına özgü hak ve özgürlükleri kullanmak: çocuk hakları.

-Genel olarak insan haklarından yararlanmak; kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkından seyahat özgürlüğüne kadar.

-Gelecek kuşakların  haklarını korumak; en başta gelişme ve çevre hakları.

Bu nedenle çocuklar, yarının  özgür bireyleri ve  haysiyet (onur) hakkının eşit özneleri olarak yetiştirilebildikleri ölçüde, yetişkinler, onlara yarının yöneticileri olarak davranışta içten olabilir.

 

EGEMENLİK KULLANICILARI

Bugün çocuklar, Cumhurbaşkanlığından TBMM’ye uzanan birçok makama oturtulacak. Ama acaba bu makamların temsil ettiği kurumlar, gelecek kuşakların haklarını ne ölçüde gözetiyor?

Ulusal egemenliğin güncel temsilcileri, bu sorumluluğun neresinde?

Limanların işletme hakkı verilmesi/devri yöntemiyle özelleştirilmeleri sonucu imzalanan sözleşmelerin 49 yıla tamamlanmasını öngören 7350 sayılı yasaya karşı Anayasa Mahkemesi’ne CHP başvuru dilekçesinden bir alıntı: “on yıllara yayılan bir zaman diliminde limanları işletme hakkı bakımından yaratılan tekel nedeniyle,  temsil yetkisi 5 yıl ile sınırlı olan 27. Yasama meclisi, bir sözleşmeyi, 2064 yılında geçerli olacak şekilde yasa yoluyla güvence altına alarak, 36. Döneme kadar yasama meclisi temsilcilerinin  ve  dolayısıyla özgür oyları ile onları seçecek olan gelecek kuşakların iradesini ipotek altına almış olmaktadır.” .

Buna göre, örneğin, yasanın yürürlüğe girdiği gün (11.01.2022) doğanların iradesi, 42 yıl süreyle bağlanmış olacak. Hatta onlar, 2040’tan itibaren TBMM üyesi olabilecek, ancak ayrıcalıklar sürecek.

Geleceğe doğru borçlandırıcı veya doğal değerleri bozucu ve yağmalayıcı yatırımların önünü açan  yasalar da,  çocukların gelecekteki egemenlik hak ve yetkilerini gölgeliyor.

Çocukların törenlerle ağırlanacağı TBMM’de ne yasalar oylandı Anayasa’yı ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ederek çocukların geleceğini çalan ve karartan!

 

COVİD-19 VE ÇOCUKLAR

Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı, Covid-19 dönemi ve sonrası çocuk hakları üzerine yeniden düşünme vesilesi de olmalı. Çocuklar,   salgın hastalıklar dizisinin öncelikli  mağdurları arasında.

Bu çerçevede şu sorgulanmalı: Yürütme işlem ve eylemleri, çocukların üç aşamalı haklarını ne ölçüde öncelik tanıdı? Eğitim haklarından, sosyal devlet ve çevresel devlet gereklerine değin.

Kamusallık bilinci, artık insanlar arası ilişkiler ile sınırlı olmayıp bütün canlılarla uyumlu yaşamı gerekli kılar. Haliyle, devlet-toplum-aile ilişkileri, çocuk hakları  ve çevresel haklar ekseninde  yeniden biçimlendirilmeli.

 

BİLGİ-KATILIM VE SAHİPLENME

Anayasa, kuşkusuz en büyük egemenlik simgesi:  Yapımı, değiştirilmesi ve uygulanması,  çocukları, erişkinlerden daha çok ilgilendirir, zaman bakımından ve  geleceğe yönelik olarak.

Yarının seçmen ve seçilmişleri çocuklar,   demokratik anayasa arayışına katılmalı.

Bilgilenme; Anayasa’nın neden “ekmek, su ve hava” kadar önemli olduğu çocuklara iyi anlatılmalı.

Katılım; çocukların görüş ve önerilerini alma düzenekleri geliştirilmeli.

-Anayasa, gelecekte onların sahiplenmesi ölçüsünde toplum sözleşmesi olabilir.

Anayasa ve çocuklar ilişkisinin gerekleri üzerinde düşünmek, aslında çocukları, özellikle gelecek kuşakların haklarının merkezine yerleştirmek anlamına gelir.

Çocuklara ilk hedef olarak makam göstermek, hak öznesi  olamadan iktidar tutkusu aşılamak,  çocukları istismar etmekten başka bir anlam taşımaz.

Çocukların istismar edilmediği nice Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarına…

 

İbrahim Ö. Kaboğlu (BirGün, 23 Nisan 2022)

Yoruma kapalı.